Baharın en güzel aydır nisan ayı... Doğanın coştuğu en güzel aydır. Ağaçlar çiçeklenir, çiçekler renklenir nisan aydında. Kuzular, keçiler, inekler, atlar doğadaki tüm canlılar daha çok ürerler nisan ayında... Toprak uyanır, hava ısınmaya başlar, güneş daha bir başka doğar nisan ayında...Kışın mahmurluğu üzerimize sinse bile bahar ayı galip gelir nisan ayında...
Nisan ayı daha bir önemlidir diğer aylardan... İçimiz kıpır kıpır olur. Kuşlar bile şarkı söyler gibi öterler nisan ayında...
Böylesi güzel bir ayda 23. Nisan bir başka önemlidir Türk Milleti için; 23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisinin açılış günüdür. Biz kendimizi bildiğimizden beri; 23. Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarız.
Her çocuk gibi benimde kendimi en mutlu hissettiğim günlerdendir 23. Nisan... Bana değer verildiğini hissederdim, izci olup kamplara katıldım, trampet çalıp katkı sundum kendimce bu bayrama tüm akranlarım gibi... O gün bol kahkaha atıp, keyfi paylaştığım en güzel günleri idi yaşamımın... 23. Nisan bayramına hazırlanma günlerimiz bambaşka bir anlam katardı hayatımıza, başka bir heyecandı o günler...Hiç ayrımcılığa uğramadan sadece çocukluğumu yaşadığın ender günlerdendi 23. Nisan... Belki de o günün hatrına her yıl biraz daha çok değer gördük bizi büyütenlerden, çevremizden, eş-dost akrabadan...
Çocuklar çok önemli imiş, onları sevmek, saçlarını okşamak kötü değilmişi öğrendiler. Babamız, annelerimiz bize doya doya sarılmaya başladılar, kendilerinin sarılarak, bolca sevgi göremedikleri yaşamlarında bize yudum yudum değer kattılar.
İşte böylesi bir değerdir 23 Nisan... Sadece okullarda tören yapmakla, resmi törenlerle anlam yüklenmedi 23 Nisanlara... 23 Nisan iliklerimize işlendi nakış nakış, bir dal oldu bize kocaman ağacın gövdesinden, biz o dalları tuttuk.
Şimdi iktidar partisi çeşitli nedenlerle, öncelikle güvenlik nedeni ile 23. Nisan'ı kutlamama kararı aldı. Bunda ne derece samimi mi değil mi orasını tartışmıyorum.
Bayram bizim bayramımız... Kim ne karar alırsa alsın, ben o gün coşku duyacağım, o günü büyük bir minnetle, şükranla anacağım, bana bayramı ve birey yurttaş olma hakkını veren Türkiye kurucusuna dua edeceğim, resmine bakıp sevgimi göndereceğim... Buna kim engel olabilir ki? Hiç kimse. Çünkü bu bayram yaşımız kaç olursa olsun hepimizin...
Egemenlik ne demektir onu öğrendik biz. Öğrendik ki ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin millete olması imiş... Biz bunu ülkemizi işgal eden İngilizleri, Yunanlıları, İtalyanları, Fransızları yenerek bizzat Gazi Mustafa Kemal Paşa ve kahraman silah arkadaşlarının başlattığı Kurtuluş Savaşını kazanarak elde ettik.
Kurtuluş Savaşını başlatmak için Mustafa Kemal Paşa İstanbul'dan, Samsun'a, Samsun'dan Amasya'ya, oradan Erzurum ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı. Mustafa kemal Paşa artık egemenliğin millette olmasına inanıyordu. Ulusu yine, ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır o da " Ulusal Egemenliktir" diyordu.
Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler Ankara'da 23 Nisan 1920 günü toplandılar. Gaz lambası ile aydınlanan, soba ile ısıtılan ve sıraları okullardan toplatılan mecliste...
İşte bizim Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu başlangıcı böyle başladı, temelleri böyle atıldı.
Bu bayram bize Atamızdan armağandır. Yarının büyüklerine, umuda, geleceğe verdiği en güzel armağan, bize yurdumuzu tekrar kazandırmakla kalmamış, dünyada hiçbir ülkenin çocuklarına nasip olmayan bir bayramı hediye etmiştir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm Ulusumuza kutlu olsun...
