Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunca kabul edilen 2023-2024 Türkiye Raporu'nun Türkiye aleyhine çarpıtılmış, ön yargılı ve gerçek dışı iddialar içerdiğini vurgulayarak, "Terör örgütlerine ve Türkiye karşıtlığını varoluş nedeni haline getirmiş bazı çevrelere propaganda zemini sağlayan bir kurumun, ülkemizdeki siyasi dinamikler, dış politikamız ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın (Recep Tayyip Erdoğan) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretine yönelik mesnetsiz değerlendirmelerini reddediyoruz." ifadesini kullandı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, AP Genel Kurulunun kabul ettiği 2023-2024 Türkiye Raporu'na tepki gösterilerek, şunlar kaydedildi:
"Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu tarafından bugün kabul edilen 2023-2024 Türkiye Raporu, ülkemiz aleyhine çarpıtılmış, ön yargılı ve gerçek dışı iddialar içermektedir. Terör örgütlerine ve Türkiye karşıtlığını varoluş nedeni haline getirmiş bazı çevrelere propaganda zemini sağlayan bir kurumun, ülkemizdeki siyasi dinamikler, dış politikamız ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın KKTC ziyaretine yönelik mesnetsiz değerlendirmelerini reddediyoruz."
Açıklamada, gelecek dönemde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım süreci dahil olmak üzere AB ile ilişkilerinin karşılıklı yarar temelinde sürdürülmesi için AP'nin üzerine düşeni yapmasının beklendiği aktarıldı.
KTC (Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Dışişlerinden sert tepki. '' Kıbrıs Türk Halkının özgür iradesini yok sayar nitelikteki bu tür girişimler tarafımızca hükümsüz sayılmaktadır.''
Bakanlığın yazılı açıklamasında şunlar ifade edilmiştir;
''Avrupa Parlamentosu’nun 2023-2024 Türkiye Raporu hk.
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu dün (7 Mayıs 2025) 2023-2024 Türkiye Raporu’yla, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türk Halkının hak ve çıkarlarını yok sayan, önyargılı ve gerçeklikten kopuk anlayışını gösteren belgelerine bir yenisini eklemiştir.
Raporda, Kıbrıs meselesine sadece “iki toplumlu, iki bölgeli federasyon” temelinde bir çözüm getirilmesi gerektiği yönündeki yaklaşımın yeniden yer bulması, Avrupa Birliği’nin adadaki siyasi ve fiili gerçekleri ısrarla görmezden geldiğini açıkça göstermektedir. Federasyon temelli çözüm çabaları, Rum tarafının uzlaşmaz ve tek taraflı tutumu nedeniyle geçerliliğini yitirmiştir.
Raporda Türkiye’ye, Kıbrıs’taki iki devletli çözüm yaklaşımından vazgeçmesi yönünde yapılan çağrılar, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ilişkin şart koşmalar, Avrupa Parlamentosu’nun adadaki gerçeklikten tamamen uzak bir değerlendirme içinde olduğunu açıkça göstermektedir. Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü temel alan iki Devletli çözüm vizyonu, KKTC’nin kararlı politikası olup, Anavatan Türkiye tarafından da güçlü bir şekilde desteklenmektedir.
Genel Kurul’da, Turkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemize yapmış olduğu ziyarete ilişkin ayrı bir oturum gerçekleştirilmiş olmasını en sert şekilde kınıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkiler, iki egemen devletin iradesine dayanmaktadır. Bu ilişkilerin niteliği ya da kapsamı hakkında AB’nin veya GKRY’nin herhangi bir söz hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla sözkonusu eleştirileri kaale almaya değer bulmuyoruz.
Anavatan Türkiye’nin ülkemize yönelik siyasi, ekonomik ve mali desteği, halkımızın refahı ve geleceği için hayati öneme sahiptir. Kıbrıs Türk Halkının özgür iradesini yok sayar nitelikteki bu tür girişimler tarafımızca hükümsüz sayılmaktadır.
Avrupa Birliği’ni, yanlı ve gerçek dışı değerlendirmelerde bulunmak yerine, Kıbrıs’ta adil, sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözüm için Rum tarafını Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü kabul etmeye teşvik etmeye davet ediyoruz.''
Türkiye raporu 7 Mayıs 2025 günü yapılan oturumda 367 lehte, 74 aleyhte ve 188 çekimser oyla kabul edilmişti.
Avrupa Parlamentosu'nun 2023-2024 Türkiye raporu 7 Mayıs 2025 günü yapılan oturumda 367 lehte, 74 aleyhte ve 188 çekimser oyla Strazburg'taki Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Oylama sonunda yapılan açıklamada özellikle Kıbrıs konusunda yer alan açıklamalar büyük tepki çekti. Avrupa Parlamentosu’nun "Türkiye'nin AB süreci donmuş halde kalmalı" başlıklı yazılı açıklamasında;
"Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kıbrıs Cumhuriyeti'nin işgal altındaki bölgelerine yaptığı son yasa dışı ziyareti ve 'provokatif açıklamalarını' tek taraflı bir eylem ve Kıbrıs Rum ve Türk toplumlarının çıkarlarına karşı doğrudan gayrimeşru bir müdahaleyle eşdeğer olarak kınamaktadır.'' ve
''Türkiye'nin Kıbrıs sorunu konusundaki iki devletli çözüm önerisi "kabul edilemez" Çözümün tek uluslararası tüzel kişiliğe, tek egemenliğe, tek vatandaşlığa ve siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli federasyondur'' ifadeleri Türkiye'deki diplomatik çevrelerde büyük tepki toplamıştı.